154302 Sorulduğunda işimizle ilgili aklımıza gelen ilk kriter maaşımızdır. Yalnız iş değiştirirken maaş teklifinden hemen önce aklımıza çalıştığımız şirketin sunduğu ve vaz geçmemizin zor olduğu sosyal faydalar gelir. Aslında çalıştığımız yerde anlaşılmak, değer verilmek ve duygularımıza hitap eden sosyal olanaklar çoğu zaman aldığımız maaştan çok daha önemlidir.

Sosyal medya hesapları üzerinde yapılan araştırma sonuçları da çoğu zaman gerçeği yansıtmaz. Çünkü 18 yaşın altında olan bir erkeğin kendisine ait sosyal medya hesabının yanında kültürel ve duygusal faydalarından dolayı açtığı 2 adet 18 yaş üstü hesabı ve 3 adet te kadın profili hesabı olabilir. Facebook 2013 sonunda yaptığı açıklamada, aylık 1,23 milyar aktif kullanıcı hesabından 5,5% ile 11% ‘inin sahte ya da eş hesap olduğunu tahmin ettiklerini açıkladı. Bu minimum 68 milyon sahte hesap anlamına gelir. Reklam verenlerse dijital reklam kampanyalarını facebook kullanıcılarının 64%’ünün kadın olduğundan hareketle şekillendirirler.

Market alışverişimizdeki tercihlerimiz ile ilgili sorulan sorulara da mantıksal cevaplar bulmaya çalışırız. Fakat bunlar yine gerçek hayatta sergilediğimiz satın alma davranışlarımızı büyük ölçüde yansıtmaz. Bir markayı tadı için satın aldığımızı söyleriz; fakat aynı ürünü hangi ürünün hangi markaya ait olduğunu bilmeden ona rakip bir ürünün tadı ile karşılaştırdığımız zaman tad farkını çoğu zaman rahatlıkla söyleyemeyiz. Youtube’da bu tarz tad testleriyle ilgili onlarca video bulabilirsiniz.

Bilinç altımız modellemelerle, prensipler, değer yargıları ve kurallarla işler. Aslında ne düşündüğümüzün farkında bile değilizdir. Tadı için tercih ettiğimizi sandığımız bir markayı markanın sergilediği karakteristik özelliklerini kendimize yakın hissettiğimizden; pastaları çok güzel diye gittiğimiz bir kafeyi ise çoğu zaman sadece kafenin sunduğu ücretsiz hizmetlerin duygularımıza ve bilinçaltımıza hitap etmesinden dolayı tercih ederiz. Aslında satın alma tercihimizi kafenin ortamı, bahçesi, kokusu, renkleri, kullandığı mobilyalar ve ya cömert ikramları şekillendiriyor olabilir.

Bu örneklere baktığımız zaman sizce de soru cevap yöntemiyle uygulanan bütün analiz ve araştırma yöntemlerini değiştirmemiz gerekmiyor mu? Sorulara verdiğimiz mantıksal cevaplar gerçekten de satın alma davranışımızı yansıtıyor mu?